Bugün erken uyandım. Günlerdir ne uyku giriyor gözümüze sayende ne de gözyaşımız diniyor. Gerçekten gittiğinin haberini aldığımda hissettiğim şeyin tarifi yok. Salak gibi oldum. Arabayı sanayiye götürdüm, bakım yaptırdım seni son kez uğurlamaya İstanbul’a gelebilmek için… Sonra doktora gittim Cansu. Vücudumda küçük küçük bir sürü şey çıktı. Kaşıntı, kaşıntı, kaşıntı… Eve geldim yine ağladım.
Şimdiye kadar çok yolculuk yaptım, kavuşmalar için defalarca kez çıktım yola. Veda etmek için yola çıkılır mı? Sana veda etmek için yola çıktım Cansu. Ilgın’ı aldım Eskişehir’den. Elimizde bir mezarlığın konumu, açtık navigasyonu sana geldik. Ne yapacağımızı bilmeden. İnsan gençliğini gömer mi toprağa? Biz gençliğimizi toprağa gömmek için yüzlerce kilometreyi belirsiz bir ruh haliyle, bomboş bakışlarla geldik.
İstanbul’a vardığımızda; Dilan, Ali, Ilgın, ben seni yolcu etmek için tam senin bulunduğun kilisenin karşısındaki kafede oturuyorduk öyle. Kafeye girerken sendeki şalın aynısından bir kızın sırtında gördüm, şeker pembe… Cemre aradı geldiniz mi, kimlesiniz diye. Cansu var dedim. Ilgınla bakıştık. Ilgının adını unuttum.
Kaç kişiydik? Ne kadar insan vardı inan sayamazdık hiç birimiz. Kaç damla gözyaşı döküldü toprağa? Kaç kişi ah çekti. Kaç kişi sana son bir kez dokunabilmek, sarılabilmek, o güzel gülüşünü görebilmek için çabaladı bir bilsen… Ne çok, ne güzel sevmişiz seni be Cansu… Kan bağı olmayan fakat can bağı sana bağlı kaç kişiymişiz biliyor musun?
Kocaman bir fotoğrafın vardı. Yüzünde gülücükler açan. Onu görünce emin oldum acılarının dindiğine ve cennette olacağına. Tanrı sana kocaman kucak açmış Cansu. Gökyüzünde ne güzel karşılamışlardır seni şimdi. Aynı fotoğrafı yakamıza takalım diye verdiler. Altında küçük bir kurdele. Yine o sevdiğin renk. Şeker pembe…
Fotoğraf cüzdanımda duruyor. Kurdele de. Ne zaman çıkarabilirim onu oradan bilmiyorum. Gerçi sana bunları neden anlatıyorum ki? Sen bunların hepsini biliyorsun. Bilmediğin tek şey var ama. Seni tanıyan, tanımayan yüzlerce kişi belki de hayatında hiç unutamayacağı bir ilanı ezberledi çok kısa sürede:
Cansu Çilingir. 33 yaş kadın. Yüzünde benleri var.
Kışlasaray Mahallesi, Mithatpaşa Caddesi, Seçkin Apartmanı (no.2), Hatay.
Ses veriyor.
